Her zaman ‘Acaba?’ sorusuna takılıyordum. Biryandan da umarım farkında değildir diye kendimi teselli ediyordum. O gün gece olduğunda tedirginliğim daha da artmış, eve gitsem mi gitmesem mi, ne yapsam karar veremiyordum. Vakit epey geç olmuştu, sonucunda cesaretimi toplayıp saat 24:00 şeklinde evin yolunu tuttum. Kapıyı açıp içeri girdiğimde ışıklar sönüktü. Serpil ortalarda sorarcasına bakıp ayağa kalkınca, birşey demeden elinden tutup odama götürdüm. Zeynep oturmuş olduğu yerde sap benzer biçimde kalakalmıştı öylece. Odama girince kapıyı kilitledim ve Fidan’ın dudaklarına yapıştım. Birbirimizin dudaklarını kemirircesine öpüşüyorduk. Bir elimi beline dolamıştım, öteki elim kot pantolonunun üstünden o biçimli götünü avuçlayıp, yoğuruyordu. Biraz daha öpüşüp, Fidan’ı yavaşça yatağıma uzattım ve yasladım ve bastırmaya hazırlandım. Yarağımın başı ‘Plöp!’ diye girdiğinde, Çilem çığlık atmamak için yastığı ısırıyordu. Yarrağımın başı girmişti, kalanını da sokmak için biraz bastırdığımda, Çilem elini geriye atıp, göbeğimden ittirerek, “Dur enişte! Çıkart, fazlaca acıyor!” dedi. Canını yakmak istemediğim için çıkardım. Çilem döndü ve “Bu böyle olmayacak enişte, ben yapayım, uzan
Bu videodaki modeller ve kanal
