Sopa Yarrağımın Altına Yatan Dul Karılar

Gözlerim kamera arkasında kayboluyordu. Artık benim için aşalara inme vakti gelmişti – o muhteşem bacakları, o harika bedeni mosmor etmeliydim. Tabii ki, görünmeyecek yerlerini… Yani, amcığının kenarlarını ve hemen altını. Bedeninden yalayarak kiloduna kadar ulaştım. Selin’in eteğini çıkartmadım – çünkü bu şekilde daha seksi görünüyordu. Eteğini beline kadar topladım, kilodunu yavaşça çıkartırken her bir yerini öpüyor, kokluyor ve yalıyordum. Selin’in iniltileri artmıştı, hadi ne bekliyorsun, içime gir artık diye fısıldıyordu.Sonra etrafta koşuşturmalar ve sesli konuşmalar duydum… En son hissettiğim şey ise bir arabanın içindeki boğucu sıcaklıktı. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum, gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey tepemde yuvarlak siyah bir avize üzerinde çiftleşen iki tane kara sinekti. Sırt üstü yattığım yerden başımı kaldırıp etrafa göz attığımda bir hastane odasında olduğumu fark ettim. Birkaç dakika daha okşasaydı kesin boşalacaktım. Ama o sırada oğlu odada belirdi ve ellerini çekti.