Dolgun
Hareket fark ettim ve yukarıya baktım, başını otobüsteki öteki yolcuları kontrol ederek çevirdi ve sonra bana döndü ve derhal karşısındaki döşeğe oturmam için parmağıyla işaret etti. Ona baktım, koltuğumda donmuştum ama bir külot gibi hissettim, bir külot altında hissettim, külotlarımın sert yüzüne maruz kaldım Dolgun.
Başka bir enticement olarak onu külot kenara çalışmaya başlayınca eliyle adamın elini tutup çekmiş, terslemiş. Başını iki yana sallayıp
-“Bakireyim aptal…” diye terslemiş fısıltıyla… Adam hafif doğrulup yarağını göstermiş ona… O da taş gibiymiş, yirmi santimden çok, upuzun bir şeymiş elindeki becer… Sinemanın loş film ışığında bembeyaz parlıyormuş.
Elleriyle, dudak halleriyle bir güzel anlatmış ki, o da sevişmek istiyor.
. Dolgun