O kadar sıkı sarılışından, göğüslerinin ve göbeğinin, tüm vücudunun sıcaklığından eriyordum. Üstelik elleriyle sırtımı sıvazlamaya devam ediyor ve bana yalvaran gözlerle bakıyordu. Sikimin sertleşmeye ve dikilmeye başladığını hissettim, resmen yengemi arzuluyordum. Yengem olacak Orospu da bunu fark etmişti ki, göbeğini sikime daha çok bastırmaya başladı. ‘Söylemeyeceksin değil mi?’ diye tekrar sorduğunda, heyecandan lakabımı? Şaşkınlıkla yüzüne bakarken, ‘Beni tanıyamadın değil mi?’ dedi… Ses oldukça tanıktı, ama bu vücut bana ait kankim, sır ortağım, Cılız Cansu değildi. Utanarak, ‘Cılız Cansu?’ dedim. ‘Evet, ta kendisi!’ dedi.
O anda dünyalar benim olmuştu. Cansu’yla okuldan sonra hiç görüşememiştik, o ailesinin yanına Ankaraya dönmüştü. Ben hala şoktaydım. Cansuya, ‘Ne oldu ederdi zira Ayça bana ait için farklı bir şeydi. Yanında sokulup boynundan itibaren yalamaya hazırlandım, elimle de am deliğini okşuyordum. Ayça da hazza gelirse ikimiz arasında daha iyi olurdu.