Önce donunu, sonra eşofmanını giydirip üstünü başını düzelttim. Çarşafına dökülen spermleri temizledikten sonra etrafa bakarak herhangi bir olumsuzluk var mı diye kontrol ettim. Sadece döllerin ıslaklığı çarşafta kalmıştı ama önemli değildi. Hava sıcak olduğu için sabaha kadar kuruyacağından emindim. Işıkları kapattım ve odadan çıktım.
Ertesi gün uyandığımda saat 12:00’yi gösteriyordu. Serpil işe gitmişti. Bir sıcak yaz gecesinde, üzerimde sadece kısa ince bir gecelikle yatmıştım ve altında sadece külodum vardı. Sıcaktan uyku tutmuyordu. Saat gece 02:00 civarındaydı ve oturma odasından inleme sesleri geldiğini duydum. Evde sadece yengemle benim olduğumuzu biliyordum. Belki de yengem hastalanmıştır diye düşündüm ve oturma odasına gittim. “Yenge neyin var, hasta mısın? Aşağıdan sana bakıyordum” dedim. O da “Ne gördün deyince” ben de “Kayış koptu, pek net değil. Daha net görmek arzu ederdim” dedim.
Muhteşem bir kahkaha attıktan sonra “Ne şu demek oluyor ki? Açıp gösteriyim mi?” diye sordu. Ben de “Neden olmasın?” dedim. Ciddi olduğumu anlar anlamaz o da baktım yelkenleri suya indirdi.