Onlar yüzünden, bu parazitik ve pasif adamın mahkum olduğunu söyledi. Tuğba’yı dinlerken ona hak verdim çünkü sonuna kadar haklıydı. Bu kadar güzel bir adamın böyle bir asalak adama teslim edilmesi tam da beklenen bir şeydi. Bu arada çok fazla bira içmiştim, yaklaşık 7-8 şişe bitirmiştim. Tuğba’nın simetrisi bozuldu ve kendimi kontrol edemeyecek kadar sarhoş oldum. Karşımda Tuğba’nın askılı tişörtünden göğüsleri fırlayacak gibi dururken, benim de aklım başımdan gitmişti. Kemiğimin yarısından fazlası içime giriyor, sonra başının dışında yeniden geri çıkıyordu. Girerken ve çıkarken, amcığımın iki küçük dudağı da sikle birlikte içeri katlanıp dışarı bükülüyordu.
Durmuş ağa bana bacak arasına bakarken “Görüyor musun küçük orospu, senin erkeğinin amına koyuyorum! Senin kızlığını patlattım ve artık benim eşimsin!” diye bağırdı. Ağrıdan canım yanarken, odanın penceresini tıklattım. Hemen arkadaki yatak odasına gittim ve Nazlı’yı buldum! Kimse görmeden tarlaya gitmiş ve evimizin yanından geçmeden hayvan avlusuna girmişti. Evin arkasındaki pencereden içeri girmek için tıklama yaparak dikkatimi çekti.
Nazlı’yı görünce sinirim geçti ve hemen pencereyi açarak elimden tuttum ve içeri girmesine yardım ettim…